Rafadan Tayfa: Define

Rafadan çocuklarını oyun alanına toplayan Rüstem ağabeyleri çocukları iki gruba ayırır. Çocuklar neden iki gruba ayrıldıklarını merak ederler. Basri amca da oyun alanındadır. Kamil neden Hayri ile aynı grupta yer aldığını anlamaz ve buna itiraz eder. Hayri de Kamil ile aynı grupta yer almayı kabul etmez. Basri amca ve Rüstem ağabey Tayfanın bu durumuna bir anlam veremez. Hale ile Sevim de oyun alanına gelir. Rüstem ağabeyin elinde kartları görürler ve onlar da merak etmeye başlar. Bu kargaşadan rahatsız olan Basri amca bağırarak sesiz olmalarını ister. Mert ve Akın'ın grubuna Sevim, Kamil ve Hayri'nin grubuna Hale geçer. Olup bitenleri çok merak ederler.

Rafadan Tayfa Çizgi Film Hikayeleri

Rüstem ağabey elindeki kartlardan iki gruba birer tane verir. Kamil ve Hayri'nin kartında dize kadar derin kuyu ne çamuru geçirir ne suyu, Mert ve Akın'ın kartında da aynısı yazmaktadır. Tayfa bundan hiç bir şey anlamaz. Rüstem ağabey define avında çözmeleri gereken ilk bilmece olduğunu söyler. Tayfayı bir anda define heyecanı sarar. Define define diye bağırmaya başlarlar. Yüksek sesten ve gürültüden rahatsız olan Basri amca yine kızar. Tayfa definenin ne olduğunu çok merak ederler. Rüstem ağabey define haritası yerine bilmece verir, her bilmecede bir sonraki bilmecenin yeri saklıdır. Toplam üç bilmecenin olduğu ve bu bilmeceleri bilenler defineye ulaşabilecekler. Hangi Rafadan grubu bu bilmeceleri bilir ve defineye ulaşırsa define o grubun olacak.

Her iki grubu da bir birinden uzaklaştırılır. Yarış başlamış olur. Şimdi bilmecelerin ne olduğunu bulmaya başlayacaklar. Kamil, Hayri ve Hale dize kadar derin kuyu ne çamuru geçirir ne suyu bilmecesini çözmek için düşünürler. Mert, Akın ve Sevim de düşünür. Akın bilmecenin cevabını bulur gibi olur. Sevim ve Mert'e sesizce bilmecenin cevabının çizme olduğunu söyler. Bilmecenin çizme olduğunu bulan Mert, Sevim ve Akın şimdi çizmeyi bulmak zorundalar. Sevim çizmenin yerini bildiğini söyler ve oraya giderler. Hayri ve Kamil onları takip etmek isterler fakat Hale bunu kabul etmez. Sevim, Mert ve Akın daha önce balıkçılık yapan Basri amcanın kapısına gelirler ve bahçeye girerler. Akın çizmeleri görür içine bakar. Çizmenin içinden bir bilmece kartı daha çıkar. Akın kartta dünya yükü sırtında, öksürür dik yokuşta, gürler bazen ama bırakmaz seni yolda yazdığını okur.

Kartta yazan bilmecenin ne olduğunu düşünmeye başlarlar. Kamil, Hayri ve Hale de bahçeye gelirler. Sevim bilmece kartını onlara verir. Hayri ve Kamil karta bakarlar ve kartta yazanın ne olduğunu onlar da anlamaz. Hale bulmacanın cevabını bulduğunu düşünür. Hale bilmecenin cevabı babası olduğunu söyler. Çünkü pazardan aldıklarını eve getirirken yokuşta öksürdüğünü ve yere bıraktığını sonra biraz söylendiğini fakat pazardan aldıklarını hiçbir zaman yerde bırakmadığını söyler. Bu bilmece ile ilgili önemli bir ip ucu olabilir. Bilmecenin cevabını hala düşünmektedirler. Hale, Kamil ve Hayri bahçeden ayrılarak oyun alanındaki kamyonun yanına gelirler. Kamil cevabın kamyon olduğunu söyler. Kamil dünya yükünü taşıdığını, arada motorunun gürlediğini ve yokuş çıkarken motorunun zorlandığını ve egsozundan öksürdüğünü söyler. Hale kıvrak zekasıyla hemen kamyonun egsozuna bakar ve üçüncü bilmecenin kartını da bulurlar.

Buldukları bilmecenin son bilmece olduğu ve definenin nerede olduğunu yazmakta olan bir bilmece kartıdır. Bilmecede yel eser dans eder, sıcakta kaldın mı serin eder, tüm arkadaşların sıralansa boyunu anca geçer, yazıyor. Bu bilmeceden hiç bir şey anlamazlar. Bu sırada Mert, Sevim ve Akın da oraya gelirler ve kamyonda bilmece kartını aramaya başlarlar. Hale boşuna aramamalarını söyler ve bilmece kartını Sevim'e verir. Bilmeceyi her iki grupta bulamaz ve Akın bu bilmeceyi birlikte çözmeliyiz der. Her iki grup da üçüncü bilmeceyi birlikte çözmeye kara verirler.

Hayri sırf arkadaşlarının hatırı için bu teklifi kabul ettiğini söylese de bilmecenin cevabını kendisinin de bulamayacağını anlar. Oyun alanında bulunan kavak ağacının bilmecenin cevabı olabileceğini düşünerek, kavak ağacının dibinde bir kazı çalışması yaparlar. Kazdıkları yerden küçük bir tahta kutu çıkar ve kutunun içinden de bir fidan ve bir fotoğraf çıkar. Yanlış yeri kazdıklarını düşünürler. Rüstem ağabey doğru yeri kazdıklarını söyler. Define aradıklarını ve ödülün nerede olduğunu sorduklarında Rüstem ağabey kutunun içinde fidan olduğunu söyler. Tayfa bu fidanın değerli olmadığını ve satamayacaklarını söylerler. Rüstem ağabey fotoğrafa bakmalarını ve fotoğraftan ne anladıklarını sorar. Fotoğrafta Rüstem ağabeyin çocukluk arkadaşları ile bir fidan görülmektedir.

Yine bir şey anlamayan Tayfaya Rüstem ağabey kavak ağacını göstererek her insan çocukluğunda arkadaşlarıyla birlikte arkadaşlığı sembol eden bir ağaç diktiklerini ve bunun mahallelerine özgü bir gelenek olduğunu söyler. Sizlerde bu kutudan çıkan fidanı arkadaşlarıyla birlikte dikmelerini ve arkadaşlık sembolü olmasını söyler. Tayfa bunun çok değerli olduğunu anlar. Arkadaşlık bir defineden daha değerli olduğunu ve hayatta arkadaşlıktan daha değerli hiç bir şeyin olmadığını anlatmak istemiştir.

Birkaç Rafadan Tayfa Hikayesi Daha!

Bu hikayeyi beğendiyseniz, neden koleksiyonumuzdaki diğer eğlenceli Rafadan Tayfa hikayelerinden birini daha okumuyorsunuz: